Ekosistem için Sessiz Tehdit: Mikroplastikler Üzerindeki Mikrobiyal Yaşam
- eglankara
- Jul 31
- 2 min read
İstanbul’un içme suyu temininde hayati öneme sahip olan Melen Çayı, şimdi yeni bir tehditle karşı karşıya: mikroplastikler ve üzerlerinde gelişen mikrobiyal topluluklar.

Mikroplastikler yalnızca fiziksel kirleticiler değil; aynı zamanda bakteriler, mantarlar ve diğer mikroorganizmalar için uygun bir yaşam alanı oluşturarak mikrobiyolojik açıdan da tehdit taşıyor. Bu çalışmada, Melen Çayı’ndan su ve mikroplastik örnekleri toplandı ve bu örnekler üzerindeki biyofilmler çevresel DNA (eDNA) metabarkodlama yöntemiyle analiz edildi.
Mikroplastikler Üzerindeki Mikrobiyal Yaşam
Çalışmanın temel amacı, mikroplastiklerin tatlı su ekosistemlerinde nasıl mikrobiyal topluluklara ev sahipliği yaptığını ve bunun çevresel etkilerini ortaya koymaktı. Araştırma sonucunda, polietilen (PE) ve polipropilen (PP) gibi yaygın plastik türlerinin yıl boyunca su ortamında bulunduğu ve bunların üzerinde Acinetobacter, Pseudomonas, Flavobacterium, Paludibacter ve Undibacterium gibi bakteri türlerinin geliştiği belirlendi.


eDNA analizleri sonucunda toplamda 70.366 (su örneklerinden) ve 83.327 (mikroplastik örneklerinden) farklı bakteri cinsine ait diziler tespit edildi.
Patojenler ve Ekosistem Riski
Mikroplastikler üzerinde tespit edilen Acinetobacter ve Flavobacterium gibi bakteriler, yalnızca çevre için değil, aynı zamanda halk sağlığı için de risk taşıyor. Bu patojenler, sucul gıda ağlarını ve insan sağlığını tehdit edebilecek potansiyele sahip.

PICRUSt2 adlı biyoinformatik araçla yapılan fonksiyonel analizler ise, bu bakterilerin yalnızca barınmakla kalmadığını; aynı zamanda fermentasyon, vitamin sentezi, nükleotid bozunumu gibi önemli metabolik süreçlerde rol oynadığını ortaya koydu. Bu da mikroplastiklerin aktif mikrobiyal merkezler haline geldiğini gösteriyor.

Tek Sağlık Perspektifi Neden Önemli?

Bu bulgular, mikroplastiklerin yalnızca çevresel değil; insan, hayvan ve ekosistem sağlığını birlikte tehdit eden birleşik bir sorun olduğunu gösteriyor. Bu nedenle çözüm için “Tek Sağlık” (One Health) yaklaşımı, yani sağlık, çevre ve türler arası etkileşimlerin birlikte değerlendirilmesi kritik önem taşıyor.
Yayın Detayı
Bu çalışma, ekibimizden Işılay Çelik’in doktora tezinden çıkan ilk yayın olma özelliğini taşıyor. Bulgular, Journal of Hazardous Materials adlı hakemli dergide yayımlanmıştır.
Makalenin tam metnine ulaşmak için:
👉 DOI: 10.1016/j.jhazmat.2025.132388




Comments